20’Lİ YAŞLARDA İLİŞKİLERDE SIKÇA YAPILAN HATALAR
İlk ne zaman aşık olduğunuzu hatırlıyor musunuz? Elbette hatırlıyorsunuzdur. İlk aşklar unutulur mu hiç? İlkokulda öğretmeninize duyduğunuz hayranlığı ve beğeniyi aşk zannettiğiniz zamandı belki bu. Belki de aynı sınıfta olduğunuz küçük bir delikanlının sizinle konuşması için ona sürekli silgi attınız. Öyle ya, o yaşlarda beğeni, saçını çekerek, defterini yırtarak belli edilir.
Ancak, 20’li yaşlar o saçları okşamanın ve ders notlarını düzenlemenin asıl beğeni ifadesi olduğunu daha iyi anlamış olduğumuz dönemler. Çünkü 17 – 18 yaşların özellikle hormonal anlamda duygularda karmaşa yaratması nedeniyle, bu dönemde “flu” bir çağın yaşandığını söylesek yanlış olmaz. 20’li yaşlardaysa genellikle birkaç yıl öncesinin o “flu” dönemi atlatılır, ilişkiler ciddileşir. Fakat devir değişiyor. Artık her şey çok daha hızlı yaşanıyor. Ancak bu hız gençlerin hata yapmasına da neden oluyor. Bazı hatalar büyük üzüntülere yol açıyor, bazılarından alınan derslerle ileriye yönelik daha sağlam adımlar atılıyor.
Peki, günümüz gençliğinin en sık yapılan hatalar neler? Gelin birlikte bakalım…
Aşkın bir anda hayatın merkezi olması
Ne vizeler, ne finaller harcandı aşk uğruna. Ne derslerden devamsızlıktan kalındı. Aşk böyle bir şey işte. Özellikle 20’li yaşlar, üniversite yıllarında aşk, genç delikanlıları yurtların önünde perişan eder, kızları aşk acısıyla kavurur, onları dinlemek zorunda olan arkadaşlarının da hayatını zindana çevirir.
Herkes genç ve kanı kaynıyor. Belki de ailelerden ilk defa ayrı kalınan ya da artık eve daha geç gelebilme lüksüne sahip olmaya başlanan şu 20’li yaşlar ve üniversite hayatında, ilişkide daha ilk randevudan sonra genellikle söz kesilmiş, nişan takılmışçasına işin ciddiye bindiği algısı oluşuyor. Kızların erkeklere karşı anaç tavırları, erkeklerin kızlara hediye almak için döktüğü harçlıkları…
20’li yaşların, insan hayatının en güzel dönemleri arasında olduğunu unutmayın. Siz de 20’li yaşlarında bir gençseniz, ilişkinizin keyfini çıkarın ve işin ciddi bir hal almasına kadar, sevgilinizle birlikte keyifli zaman geçirmeye bakın.
İlişkinin üzerine fazla düşmek
Özellikle 20’li yaşların başı, arkadaşlıklar, aktiviteler ve dolayısıyla eğlenceyle örülü olması gereken bir dönem. Aniden büyümenize ve ilişki odaklı yaşamanıza gerek yok. Elbette, ilişkinize sahip çıkacak ve karşınızdaki kişiyi önemseyeceksiniz. Ancak, arkadaşlarınıza, ailenize ve sosyal aktivitelerinize de zaman ayırın ve bu anlamda birbirinize alan tanıyın. Bu şekilde ilişkinizin de nasıl gelişeceğini ve daha keyifli bir hal alacağını siz de göreceksiniz.
Karşısındakini değiştirmeye çalışmak
Bir anda aşık olup, ilişkiye başladığınız kişinin daha sonra aslında hayal ettiğiniz gibi biri olmadığını fark ettiğiniz oldu mu? Evet artık aşıksınız ve elbette bu nedenle ilişkinin bitmesini istemiyorsunuz. Ancak, bu belki de sizin ciddi bir ilişki için erken hamle yaptığınız ve bir yerlerde size çok daha uygun birinin olabileceği anlamına da geliyor olabilir.
Bu nedenle, karşınızdaki kişinin hayal ettiğiniz kişi olması, yani değişmesi için çaba sarf ederek, karşılıklı mutsuz bir ilişki yaşamak yerine, sizin için en uygun adayla karşılaşma ihtimalini değerlendirebilirsiniz.