AYRILIKTAN SONRA YAŞAM VAR MI?
Dünya üzerinde ayrılık acısının nasıl bir şey olduğunu bilmeyen yoktur. Çoğu kişi en azından bir kez bu acıyı iliklerine kadar hissetmiş, hissetmeyenler şarkılarda filmlerde ayrılık acısına şahit olmuş, romanlarda en detaylı tasvirlerini okumuşlardır. Fakat her ne kadar his olarak çok benzese de ayrılık dünyanın sonu değil…
Sonuç olarak herkes, ilişkisi sona erdikten sonra bir şekilde farklı yöntemlerle bunun üstesinden geliyor. Bazıları yazarak, bazıları besteleyerek, hatta resmini yaparak duygularını ifade etmeye, dışa vurmaya çalışıyor. Ayrılık elbette her zaman her iki taraf için de olumlu sonuçlanmayabilir. Üzülmek en doğal hakkınız. Ancak, bu durum sizin için hayatınızda bir dönüm noktası, gökkuşağından önceki yağmur olabilir.
Ama ne olursa olsun gökkuşağının keyfini sürebilmek için de yağmurdan kurtulmuş olmanız gerekiyor. Peki, bunu nasıl yapabilirsiniz? İşte size ayrılıktan sonra hayatta kalma ipuçları…
Duygularınızı görmezden gelmeye çalışmayın
Öncelikle, eğer içinizden ağlamak geliyorsa oturun ağlayın. Kendinizi iyi hissedene ve rahat bir nefes alana kadar ağlayın. Çünkü ilk etapta üzüntünüzü bu şekilde içinizden atmak, gayet doğal. Daha sonra, biraz durup düşünmeye başlayabilirsiniz. Sanatçıların, bu tür ayrılık, kavuşamama, özlem gibi normalde insanı yıpratan duygulardan beslendiğini de bu noktada hatırlatmakta fayda var.
İçinizde kalan şeyleri, yazarak, kaydederek, resmederek, kısacası kendinizi nasıl daha iyi ifade edebiliyorsanız o şekilde dışa vurabilirsiniz. Bu, size kendinizi daha iyi hissettirir. Ayrıca, yaşadıklarınızı somutlaştırır ve bu sayede ilişkinizi değerlendirmenizi kolaylaştırır. Hem bakarsınız daha sonra bu yazdıklarınız/çizdikleriniz başarılı bir sanat eserine dönüştürülebilir. Sizde olduğunu şimdiye kadar fark etmediğiniz o yeteneği serbest bırakın!
Bir şeyler öğrenmenin tam zamanı!
Bir süredir aklınızda dans kursu vardı ve gidemediniz mi? Yeni bir dil ve yeni kültürler hakkında bilgi edinecektiniz de vaktiniz mi olmadı? İşte şu anda tüm bunlar için tam zamanı! Bir süredir aklınızda olan, hatta belki arkadaşlarınızın çoktan yazıldığı o dans kursuna katılmak için bundan daha iyi bir dönem olamaz. Hem yeni hareketler öğrenebilir hem de kafanızı meşgul edebilirsiniz. Belki de o fazla birkaç kilonuz da bu sayede tarihe karışır.
Peki ya seyahat? Dil kursu? Kariyer hedeflerinizde, aynı statüde olduğunuz çalışma arkadaşlarınızdan birkaç adım daha öne geçebilmek için belki de yeni bir dil kursu veya yurtdışı eğitime katılabilirsiniz. Böylece, geleceğiniz için yeni adımlar atmış, bu dönemi avantaja çevirmiş olursunuz.
Kendinizi rahatlatabilecek yöntemler bulun
Eğer ekonomik durumunuz kurs ve benzeri para harcamayı gerektiren aktiviteler için uygun değilse, evde kendinizi rahatlatabilecek yöntemler bulun. Örneğin internet üzerinden yoga ve meditasyon ile ilgili videolar bulabilir, böylece insanların kendilerini nasıl negatif enerjiden arındırabildiğini öğrenebilirsiniz. Siz de bu sayede kafanızdaki sizi yıpratan ve meşgul eden düşüncelerden kurtulabilirsiniz.
Ayrıca, kendinizi şımartmanın da tam zamanı değil mi? Uzun ve keyifli banyolar yapın. İnternette evdeki malzemelerle yapabileceğiniz birçok güzellik maskesi ve vücut peeling’i tarifleri var. Zihninizi yenilerken, cildinizi de yenileyebilirsiniz.
Enerjinizi düşürmeden sosyalleşin
Hayatınızda sizi sorgulamayacak, olumsuz eleştirilerde bulunmayacak arkadaşlarınız varsa onlarla görüşün. İnsanların üzüntüsünden beslenen ya da felaket tellallığı yapan, ortalığı karıştıran arkadaşlarınızdan uzak durmanızda fayda var. Birlikte eğlenebileceğiniz, hatta ayrılık üzerine geyik yaparak, durumun dalgasını geçebileceğiniz neşeli insanlarla bir araya gelin. Böylece birkaç adım sonra ayrılıkla ilgili tüm üzüntünüz yok olup gidecek.