ERKEKLERİN NEFRET ETTİĞİ 4 KADIN TİPİ
Herkes kusursuz ilişki ve aşkı arıyor ama ne yazık ki hiç birşey ve hiç kimse kusursuz değil. Bu nedenle ilişkide mükemmeliyetçi davranmamak iyi bir fikir olabilir. Bununla beraber, her ne kadar mükemmeliyetçi olmasanız da bazı ufak detaylar, ufak olmalarına rağmen sizi karşınızdakinden soğutmaya yetebilir.
Kişilerin partnerlerinden beklentileri çok çeşitli olsa da çoğu erkek de tıpkı kadınlar gibi “ne istemedikleri” konusunda daha rahat uzlaşıyorlar. Bu yazımızda da erkeklerin nefret ettiği kadın tiplerini el aldık. Bakalım, kadınlar hangi konuları gözden kaçırıyor…
1- İşte de evde de patron
Erkekler genellikle gün içerisinde işleri nedeniyle pek çok yöneticiyle görüşüyor. Çalışan olarak patronla, kendi işinin patronuysa da müşteriler ya da tedarikçi firmanın yöneticisiyle, kısacası sürekli yöneticilerle örülü bir gün geçiriyorlar. Bu nedenle eve geldiğinde huzurlu ve daha az sorumlulukla dinlenmeye vakit ayırmayı hayal ediyorlar. Ancak, bazı kadınların karakterinden ileri gelen yönetme içgüdüsü ağır basabiliyor. Dolayısıyla, eşi /sevgilisi eve geldiği zaman, karşısında yine emirler yağdıran ya da eleştirilerle kendisini bekleyen bir kadın buluyor. Bu tür davranışların, erkeklerin pek de hoşuna gittiğini söyleyemeyiz.
Böyle bir durumda, kendinizi eşinizin /sevgilinizin yerine koyup, bu tür davranışlarla karşılanmanın onlar açısından ne kadar yorucu olduğunu fark edebilirsiniz. Evde kendisini güler yüzle karşılayan ve onu dinleyen birini bulmak, eşinizin /sevgilinizin her gün ne kadar şanslı olduğunu hissetmesini sağlayacaktır.
2- “Ben, ben, ben”
Biriyle birlikte olmaya başladıktan sonra çoğul olmanın keyfini ve ayrıcalığını yaşamak hayatı daha güzel, güneşi daha parlak, suyu daha berrak görmenizi sağlar. Çünkü “biz” olmak, hayata karşı birlikte mücadele vermek gibi bir gücü ortaya çıkarıyor. Böyle bir durumda, “ben merkezci” olmak yani bencilce davranmak, ilişkiyi birlikte yaşadığınız kişiyi görmezden gelmek olarak algılanabilir.
Erkekler her ne kadar birlikte oldukları korumak ve onları mutlu etmek isteseler de sürekli kendini düşünen bir kadınla birlikte olmayı çok tercih etmiyorlar. Elbette herkes kendini de düşünmeli ancak bu konuda dengeli olmakta fayda var.
3- Takıntılara boğulmak
Ne güzel bir birlikteliğiniz var. Seviyor ve seviliyorsunuz. Ancak, sürekli içinizi bir şeyler kemiriyor. Peki, bu sizi yormuyor mu? Bir kadının çevresinde sürekli dedektif gibi dolaşmasının bir erkeği yorduğu kesindir. Bırakın, hayat dilediği gibi gelsin. İlişki de su gibi akar ve yolunu bulur. Dünya, cep telefonu mesajlarını kurcalayacak, sosyal medya hesaplarını didikleyecek kadar keyifsiz bir yer değil. Birlikte eğlenebilmek, gülebilmek ve konuşabilmek, hatta bazen sessizliği paylaşarak huzur bulabilmek varken, gelin bu tür ayrıntıları bir kenara bırakın. Birlikte geçirebileceğiniz, nice güzel anıları düşünerek mutlu olun.
4- Öyle prenses olunmaz; böyle prenses olunur
Muhtemelen ebeveynlerin yetiştirme tarzından ötürü çoğu kadının içinde bir “prenses” var. Ancak, prenseslik pahalı mücevherler, lüks arabalar ve bankalarda milyonlara sahip olmakla ölçülebilen bir durum değil. Bu daha çok bir ruh ve karakter meselesi. Prenseslerin her şeyden önce gönlü zengin olur. Asil ve saygılı davranırlar. Sesleri asla yükselmez. Nezaket, kendilerine küçük yaşlarda özel ders olarak verilmeye başlanır. Dolayısıyla, bir prenses gibi yaşamak istiyorsanız, bu karakter özelliklerine sahip olmanız gerekir. Ayrıca her prenses bir prens ile birlikte olur. Prensesliğinizi yaşarken ona prens gibi davranmıyorsanız bir süre sonra valizinizi toplamaya da razı olmalısınız.