40 YAŞ ÜSTÜ AŞK YALANLARI
Aşk ve sevgi, her yaşta peşine düştüğümüz, olmadığı zamanlarda eksikliğini hissettiğimiz duygular. Çünkü bu duyguların yaşı yok. İnsanın bedeninin havaya ve suya ihtiyaç duyduğu kadar ruhunun da aşka ve sevgiye ihtiyacı var.
Ancak, aşkı ararken doğru kişiyi bulma konusunda zaman zaman karamsarlığa düşebiliyoruz. Özellikle, 40 yaş üzeri dönemde, önceki ilişkilerimizi de göz önünde bulundurarak, kendimize ve çevremize karşı güvensizlik duyabiliyoruz.
Oysaki 40 yaş üzeri dönem, aslında tecrübelerimizin hayatımıza olumlu bir şekilde etki ettiği ve farkındalığımızın arttığı bir dönem. Peki, bu dönemde kendimize ne gibi yalanlar söylüyoruz? İşte 40 yaş üzerinde kendimize söylediğimiz 5 ilişki yalanı…
1- “Ben seçiciyim”
Hayatınızda uzun zamandır kimsenin olmamasının nedenlerinden biri, seçici olmaktan ziyade kolay kolay kimseye güven duyamamanız olabilir. Bu güvensizliğin iki nedeni olabilir; birincisi, uzun zamandır hayatınızda kimsenin olmaması, bir ilişkiyi nasıl başlatacağınızı ve sürdüreceğinizi unutmanıza neden olmuş olabilir. İkincisi ise, geçmişteki ilişkileriniz, insanlara karşı güveninizi sarsarak, bir ilişkiye başlama konusunda motivasyonunuzu düşürmüş olabilir.
Her iki durumda da karşınızdaki kişide belli kriterler arayarak, çizdiğiniz profile kimseyi oturtamamanız çok normal. Bu durumda, şunu aklınızdan çıkarmayın ki kimse mükemmel değil. Ama zaten mutluluk kusursuzlukta değil, hatalarda gizli. Birbirinizi eksiklik ve hatalarınızla severseniz, gerçek sevgiyi yakalamış olursunuz.
2- “Bu yaşa gelen hiç kimse artık evlenmek istemiyor”
40 yaşına gelmiş hiç kimse evlenmek istemez ki diye düşünmeyin. Bu yaygın görüşün aksine, mutlu ve ömür boyu sürecek bir ilişki herkesin rüyası. Dolayısıyla, ilişki ve yeni insanlar tanıma konusundaki çekimserliğinizi bir kenara bırakarak, onların sizinle yalnızca vakit geçirmek istediği düşüncesini aklınızdan silebilirsiniz. Böylece ön yargılarınız uçup gidecek ve belki de aradığınız aşka hemen kavuşacaksınız.
3- “Çevrede bekâr kimse kalmadı”
Eğer girdiğiniz ortamlarda bekâr kimseyle karşılaşamıyorsanız, yeni alternatifler deneyin. İlgi duyduğunuz konularla ilgili kurslara katılın; yurt içi veya yurt dışı turlarla seyahat edin; sosyal etkinliklerde yer alın. Bu şekilde hem yeni yerler görmüş, yeni arkadaşlar edinmiş olursunuz, hem de pek çok konu hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Aradığınız aşkı daha kolay ve emin adımlarla ilerleyerek bulmak istiyorsanız, profesyonel ciddi ilişki sitelerine başvurmanız en etkili bir yol olabilir. Kısacası, siz yeter ki isteyin. Herkes için daima doğru insanı bulma ihtimali olabilir.
4- “Ben bir kere aşık oldum; bir daha zor”
Hemen herkesin bir “ilk aşk”ı olmuştur. Bunun yaşanmış olması veya platonik olarak kalması bu noktada çok da önemli değil. Ancak o aşkı yaşamış ya da hissetmiş olan kişiler genellikle tekrar aşık olamayacaklarına kendilerini inandırır. Dolayısıyla, yeni insanlarla tanıştıklarında, onlara hep bu ön yargıyla yaklaşırlar.
Oysaki hayat geride kalmış tek bir kişiyi düşünecek ya da o ilişkide takılıp kalacak kadar uzun değil. Ayrıca, kimse sizi içten içe hala o acıyı çektiğiniz için takdir etmeyecek. Herkes nasıl yoluna devam edebiliyorsa siz de öyle yapın ve aşk için kapılarınızı sonuna kadar açın. Çünkü mutluluk her zaman, herkes için var.
5- “Bütün iyiler kapılmış”
Komşunuzun centilmen ve yakışıklı kocası/iş arkadaşınızın hamarat ve güler yüzlü karısına bakıp, tüm bu iyi ve ideal olduğunu düşündüğünüz insanların evli olduğunu, mutlu ilişki ihtimalinizin sona erdiğini düşünmeyin. Çünkü başka bir açıdan bakacak olursanız, iyiler aynı zamanda yalnız da kalabiliyor. O kişiler de kendilerini hak etmeyen insanlarla karşılaşıp, yollarını ayırdıktan sonra tıpkı sizin gibi kendine uygun birini arıyor olabilirler.