İLİŞKİDE GERÇEK BİR ERKEK GİBİ DAVRANMAK…
Aşk, insanı olduğundan daha güçlü ve daha korkusuz hale getiren, büyülü bir his. Öyle ki tutkulu bir aşığın, gözlerinin kör, kulaklarının sağır olduğunu söyleyen çok şarkılar, şiirler yazıldı… Aşkın hayata anlam kattığı gibi onu yerle bir edebildiğini de tarih, efsaneler ve masallar yüzyıllarca anlattı. Aşk farklı isimlerle can da yaktı; mutluluktan ayakları yerden de kesti. Çıkılan yemeklerde, mekanda çalan aşk şarkılarına herkes farklı anlamlar yükledi ve kadehlerini kim bilir hayatındaki hangi hatıra için diğerleriyle birbirine tokuşturdu.
Çünkü aşk, herkes için farklı bir isim. Erkekler de düşünmeye vakit bulduğu her an, kendisi için özel olan “o” ismi anar içten içe. Özellikle ilişkide gerçek bir erkek gibi davranan, karşısındaki kadına öncelikle bir birey olarak saygı duyan, çağdaş, kültürlü erkekler, canı yandığı zaman yıkıp dökmektense, soğukkanlılıkla davranırlar. Aşkı ve beraberinde getirdiklerini, bu şekilde karşılayarak, kadınların hayranlığını da kazanırlar.
Ancak, günümüzde ne yazık ki basında kadınların şiddete maruz kaldığı, hakları ve özgürlükleri için seslerini duyurma mücadelesi verdiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu nedenle, bu günlerin geride kalmasın umarak bazı erkeklerin, yeniden aşkı, gerçek tutkuyu ve sevgiyi hatırlamasını sağlamak adına, ilişkide gerçek bir erkek gibi davranmanın 3 yolunu onlara gelin birlikte anlatalım…
* İlişkinin arkasında durarak sorumluluk almak
Aşk başta olmak üzere tutkuyu körükleyen ve insanın olduğundan bambaşka bir karaktere bürünmesini sağlayan hisler, erkeklerde de farklı ruh halleri meydana getirebiliyor. Özellikle aşk acısı ya da kıskançlık gibi hisler, tıpkı kadınlarda olduğu gibi erkeklerin de hayatını büyük bir oranda etkiliyor. Bunlar elbette kolay kabul edilebilecek durumlar değil. Ancak, kadınların özellikle ilgi duydukları erkeğe karşı hata yaptığını anlaması, ona karşı soğukkanlı, hatta hoşgörülü olarak sağlanabilir.
Şöyle bir geçmişe, çocukluğunuza gidin. Evde çok önemli bir şeye zarar verdiğinizde ya da bir esnafa karşı onu mahcup ettiğinizde babanızın sizinle göz teması dahi kurmadığı o günü anımsayın. Buz gibi durduğu, hiç konuşmadığı, sürekli düşünceli bir şekilde dalıp gittiği o günü… Keşke kızsa, sinirlense, bağırsa da böyle davranmasa diye düşündüğünüz o günü hatırlamaya çalışın. Sizi çok seven birine verebileceğiniz en büyük cezanın ne olduğunu bu şekilde daha net görebilirsiniz.
* Bir kadına yalnızca kendisi olduğu için saygı ve sevgi duyabilmek
İnsanların beğenilerini, karakter ölçülerini, sınırlarını bir kenara bırakın. Yalnızca hissettiğiniz kişi gibi olabilmenin ağırlığını hayal etmeye çalışın. Tüm zorluklara rağmen sevdiği işi yapabilen, içinden geldiği gibi davranabilen ve sizin yanınızda kendini rahatça ifade edebilen bir kadını yalnızca bunun için sevebilmek, bir erkeğin yapabileceği en cesurca davranışlardan biri olarak, kadınların hafızasında ve kalbindeki yerini alır.
Bu hassasiyeti gösterebilen erkekler, gerçek birer erkek olduğu kadar, iyi, merhametli ve çağdaş bir baba adayı olarak, çevresinde büyük bir saygı görmeye başlarlar. Profesyonel iş yaşamında da aile kurumunun büyük önem taşıması, sektördeki önemli iş adamlarının çalışanlarının özel yaşamını önemsemesi de büyük ölçüde marka prestijini sarsmayacak, saygın bir çalışan profili oluşturmak istemesinden kaynaklanır. Dolayısıyla, gerçek bir erkek gibi davranmak, yalnızca özel hayatınızda değil iş yaşamınızda da önemli adımlar atmanız için size kapılar açar.
* Yalnızca fiziksel değil ruhsal olarak da partnerini koruyabilmek
Kadınların güçlü erkeklerden hoşlandığı, elbette doğru. Ancak, fiziksel güç bir kadının ilgisini uzun vadede bir erkeğin üzerinde tutmasına yeterli olmuyor. Hatta, yalnızca fiziksel gücü ön planda tutan erkeklerin hayata bakış açısını doğru bulmuyorlar. Buna karşılık, manevi olarak hem kendisini hem de partnerini ayakta tutabilen, hayatın zorluklarına karşı dik durabilen erkekler, kadınlara daha çekici geliyor.
Kadınlar, gücü erkeğin bileğinde değil kalbinde ve ruhunda hissetmek istiyor. Neredeyse her hafta, her gün gazete sütunlarında üzülerek gördüğümüz kadın karşı şiddet haberlerinin, kadınları anlamaya çalışarak, onların fiziksel olduğu kadar duygusal anlamda da ne kadar kırılgan olduklarının anlaşılarak ve onları anlamak adına daha fazla okuyup, muhakeme ederek son bulmasını ümit ediyoruz.