Kendinizi aşka layık görmüyor musunuz?
Kendinizi güzel veya yakışıklı bulmuyor musunuz? Kimsenin sizi beğenmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? O halde bu yazıyı okuyun…
“Aşk kime yakışır? Vuslat kime?
Seni canı çekene mi, canından vazgeçene mi?”
Diyen şair aşkın yüceliğini bu sözlerle ifade etmiş. Canından vazgeçecek kadar sevmeler sevilmeler günümüzde ne kadar kaldı bilmek mümkün değil, ancak şu bir gerçek ki temiz bir aşk arayan her iyi insan bu güzel duyguyu hak ediyor.
Aşkı bulmamıza engel olan ne?
O halde aşkı bulmamız neden bu kadar zor? Ailemizi, arkadaşlarımızı, dostlarımızı bu kadar çok severken neden aşkla kimseyi sevemiyoruz? Elbette birçok nedeni var ama en temel neden kendimizi beğenmememiz ve sevmememiz… Aynaya baktığımızda kendimizden memnun muyuz yoksa sadece kusurlarımızı mı görüyoruz? Eğer bedenimizden memnun değilsek, bu memnuniyetsizliği ve mutsuzluğu ilişkilerimize de taşıyoruz.
Bunun en önemli nedeni, karşınızdaki insanların sizi, sizin gibi gördüklerine ve onlar tarafından beğenilmediğinize inanmak. Bu görüş insanda büyük mutsuzluk yaratıyor. İnsanların bedenleriyle olan ilişkilerinin kişilik ve benlikleriyle doğrudan bağlantılı olduğu biliniyor. Fiziksel varlıklar olduğumuz için fiziğimizi nasıl gördüğümüz direkt kendimizi nasıl gördüğümüz konusunda kafamızda bir düşünce oluşturuyor. Görünüşümüzden memnun olmamamız kendimizi sevmememize ve ilişkilerde mutsuz olmamıza neden oluyor. Peki neden bedenlerimizden bu kadar çok nefret ediyoruz?
Medyanın özellikle kadınların ve erkeklerin bedenlerini nesnelermiş gibi sunması, zamanla insanların da kendi bedenlerini bu şekilde görmelerine neden oluyor. Bu “kendini nesneleştirme”, insanların bir birey olarak kendi değerlerini tamamen bedenlerine indirgemelerine yol açıyor. İzlediğimiz reklamlar, diziler ve filmler kadınlara devamlı zayıf ve genç olmaları gerektiğini, erkeklere ise kaslı olmaları gerektiğini vurguluyor. Bu da insanların kendilerinden ve bedenlerinden hoşnut olmamalarına ve ilişkilerinde mutsuz olmalarına yol açıyor.
Akıntıya karşı kürek çekin
Peki bu duygularla nasıl başa çıkacaksınız? Birkaç değerli tavsiye:
- Önce kendinizi ve vücudunuzu nasıl olursa olsun kayıtsız şartsız sevin.
- Televizyonda, dergilerde, sosyal medyada “güzel” veya “yakışıklı” diye sunulan standartların tamamen göreceli olduğunu ve tüm toplumla kıyaslandığında hiç de gerçekçi olmadığını unutmayın.
- Her kadın ve erkeğin bedeninin aynı olması imkansızdır ve “kusursuz fizikli insan” diye bir şey yoktur. Herkesin farklı kendine özgü bir güzelliği vardır. Bunu unutmayın.
- Kendinizi bir insan olarak sadece bedeninizden ibaret görmeyin. Siz ve çevrenizdeki insanlar ruhları ve kalpleri olan insanlardır.
- Mutlu bir ilişkinin sırrının öncelikle kendinizden memnun olmanızdan geçtiğini göz ardı etmeyin. Eğer bazı şeyleri değiştirmek istiyorsanız, bunu sadece kendiniz için yapın.