Feminizm erkekleri de mutlu ediyor!
Çünkü feminizm evlilikte kadınlar kadar erkekler için de yarar getiriyor. Sevgi, saygı, adalet temelleri üzerine kurulan ilişkiler daha sağlıklı, uzun soluklu ve mutluluk verici oluyor.
Hiç düşündünüz mü, evli çiftler birbirlerinin eşitlik ilkelerine ne kadar saygı duyuyor? Eğer bir ilişkide gerçekten adalet varsa o ilişkide açık ya da gizli savaş yaşanmıyor. Yuvalar çıkar üzerine kurulmuyor, kolay yıpranmıyor. Oldu ya ayrılık söz konusu olduğunda adil bir paylaşım, sağlıklı bir boşanma mümkün olabiliyor.
İşte bu çerçeveden bakıldığında feminizm evliliğe zarar vermiyor, tam tersi besliyor.
Erkeğin kadının üzerinde tahakküm kurduğu, kendisini üstün cins olarak gördüğü ilişki modeli kadınları mutsuz ettiği gibi erkeklere de mutluluk getirmiyor.
Eşitlikçi ilişki modeli ise beraberliklere güç veriyor. “Sen ben”, “senin işin benim işim” yerine, “biz”, “bizim işimiz”, “bizim beraberliğimiz” düşüncesi iki tarafı da geliştirirken, çifti eşit derecede mutlu edecek ortak amaçlar huzur ve güven sağlıyor.
Sorumluluklar hakça bölündüğünde ve kimi zaman kadın erkeğin, kim zaman da erkek kadının sorumluluğunu üstlendiğinde tarafların üzerindeki baskı azalıyor.
Feminizm her iki tarafa nefes alma zamanları tanıyor. Kadın ve erkek, ayrı ayrı olarak dışarıda arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiklerinde birey olmanın ve özgürlüğün motivasyonuyla ilişkide daha yapıcı davranıyor.
Ayrıca, evliliklerdeki mutsuzluk sebeplerinden biri olan geçmiş birliktelikleri, yani eski defterleri hatırlanmamak üzere rafa kalkıyor. Bu bile yeni bir başlangıç için bulunmaz bir fırsat.
İki taraf birbirlerini daha fazla dinliyor ve kaygılarına daha bir önem veriyor.
Feminist bakış açısı romantizm ve cinsel yaşam üzerinde de etkili. Basit bir örnekle açıklarsak; kadın istediği zaman erkekle birlikte olduğunda, cinselliği bir görev gibi değil, bir paylaşım olarak görüyor. Dolayısıyla birliktelikte yaşanan haz katlanıyor.